Eczacılığın geleceği nedir? Eczacılık Bitiyor mu?
Eczacılık; Milattan önce 2000’li yıllara kadar uzanan evrensel bir meslektir.
Eczacılık, 4000 yıl gibi uzun bir sürede geçirdiği baş döndürücü değişikliklere rağmen günümüze kadar uzanabilmiş; kalıcılığını, tazeliğini ilk günkü gibi korumayı başarmış bir meslek grubu olarak karşımıza çıkmakta.
Değişik yüzyıllarda insanların ihtiyaçlarına binaen değişime uğramış ve topluma adapte olabilmeyi her defasında da başarabilmiş bir meslek grubudur Eczacılık.
Bu değişim geçmişte olduğu gibi günümüzde de yaşanmaya devam ediyor.Bizler tarihimizden edindiğimiz tecrübelerle bu değişimin kaçınılmaz olduğunu kabul etmeli ve bu değişimi nasıl durdurabileceğimizi değil de nasıl yön verebileceğimizi düşünmek üzerine metodlar geliştirmeliyiz.
Bunu yaparken de gerçeklikten asla kopmamalı deve kuşu misali başımızı toprağa sokarak gerçekleri görmekten asla korkmamalı, askine yaşananları iyi analiz edebilmeliyiz.
Peki eczacılık gerçekten bitiyor mu?
4000 yıllık eczacılık tarihi sekteye mı uğruyor?
-Hayır.
-Değişiyor.Hiç olmadığı kadar süratlı bir değişim yaşıyor mesleğimiz.Dört bir taraftan gelen şiddetli rüzgarlara karşı mevcudiyetini korumaya çalışan biz eczacılar; bu geminin kaptanları olarak bu azgın rüzgarlara şekil verebilme kabiliyetini gösterebildiğimiz ölçüde ayakta kalabileceğiz.
Bununla beraber Eczacılık’tan tam anlamıyla beklentimiz nedir ilk olarak bunu da netleştirmemiz gerekiyor diye düşünüyorum
Çok mu para kazanmak istiyoruz?
Şu herkesin kabul ettiği bir gerçek ki eczane eczacılığında artık “çok para kazanmak” HAYAL !
Daha doğrusu örnek aldığımız o eski eczacılar kadar çok para kazanmak HAYAL.
Defalarca yapılan ilaç zamlarından dolayı 3 ayda bir araba alabilecek ölçüde meblağlar kazanan eczacılıktan, ilaçların %80’inin 10 tl altına sabitlendiği bir eczacılığa geçişte tabiki de “eczacılık bitiyor” diyen meslektaşlarımızın sayısı artış gösterecektir.
Bu keskin geçiş, eczacılarımızın yakaladıkları yaşam standartlarını önemli ölçüde zedelemiş olabilir fakat ben bu yaşanan değişimle birlikte Türkiye şartlarını hiç yansıtmayan, halktan kopuk bir eczacılığın biraz daha normalleştiği, halk seviyesine indiği kanaatindeyim.
Sürekli gelen fiyat artışları asgari şartlarda yaşayan Mehmet amcamın belini büküyorsa bu yüzden de benim vatandaşım eczaneye ilacını almak için girmeye korkar olmuşsa kimse kusura bakmasın o tarz bir Eczacılığı istemiyor ve özlemiyorum
Eczacılık Halk için olmalıdır
Bu da demek değildir ki biz eczacılar amme hizmeti yapacağız.Tabiki de yaptığımız iş karşılığında hakettiğimiz meblağları kazanmalıyız fakat bu noktadaki referansımız 15-20 sene önceki eczacılar olmamalı.Daha gerçekçi isteklerle hakkımızı aramak, yazımın başında belirttiğim gibi mesleğimizin maruz kaldığı rüzgarlara karşı koymaktan ziyade yön vermekle mümkündür.
Peki nereye gidiyoruz?
Uzun yıllardır eczane eczacılığının baş döndürücü cazibesi, eczacılarımızın sahiplenmesi gerektiği bir çok alandan elini eteğini çekmesine ortam hazırlamıştı.Eczacılığın, eczane eczacılığından ibaret olmadığını iliklerimize kadar hissedeceğimiz bir döneme giriyoruz.
Faklı olabilmenin hayati önem kazanacağı bir dönemden bahsediyorum.Yani Duayen Ecz. Mustafa Aydıner’in yıllar öncesinden yaptığı gibi yurtdışından maymun getirterek Dünya Çapında “Maymunlu Eczane” olarak anılmayı başarmış inovatif fikirlerin türevlerine günümüz şartlarını değerlendirerek sahip olmalıyız.
Mustafa Hoca, 50 yıl önce bu tarz bir fikirle başarılı olmuştu. Biz 21.Yüzyıl arenasında neyi nasıl yapmalıyız? Bunu hakkıyla başarabildiğimiz ölçüde başarılı olacağız diyebilirim
Vel hasılı kelam sözlerime son vermeden önce Eczacılık mesleğinin, Türkiye şartlarında işsizi olmayan, yaşam refahı bakımından en yüksek meslekler arasında sayabileceğimiz bir meslek grubu olmaya devam ettiğini hatırlatmak istiyorum
Eczacılığın geleceğini cebine giren paradan ibaret görenler Eczacılığın bitmiş olduğunu iddia ededursunlar biz Geleceğin Eczacıları olarak geleceğe ümitle bakmak istiyoruz.
Nice güzel günlere….
Ecz.Zekeriya LİKOS
ecz.zekeriyalikos@gmail.com
facebook.com/zekeriyalikos
twitter.com/zekeriyalikos
instagram.com/zekeriyalikos
A’dan Z’ye her kelimenize katılmamak elde değil zekeriya bey
ya ben size mesaj attım face’den lütfen cevap verebilir misiniz? tercih döneminde olmasak böyle acele etmezdım
Eczacılık belli başlı çok para kazanan eczacıların eline geçmiş durumdadır. Bunun en büyük gösterge side son çıkarılan eczacılık ile ilgili yasadır. Eczane açma ve işletme nüfusa bağlanmıştır. 3500 kişiye bir eczane sistemi tamamen var olan eczaneleri korumaya yöneliktir. 3500 kişiye bir eczane sistemi çok yanlış ve haksız bir metottur. Çünkü eczane ihtiyacı nüfusa göre değil sağlık hizmeti veren kurum sayısına göre belirlenmelidir. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinin bulunduğu Bornova ilçesi ile Manisa’nın Demirci ilçesinin eczane ihtiyacı aynı mıdır ? . Sağlık hizmeti veren kurumlar nerede çok ise hastalar o merkeze toplanır ve dolayısıyla eczane ihtiyacı artar. 100 bin nüfuslu iki ayrı merkez düşünelim, birisinde 3 hastane, 5 sağlık ocağı olduğunu varsayalım , diğerinde ise 1 hastana 2 sağlık ocağı olduğunu düşünelim. Bu iki merkezin hasta potansiyeli ile diğer merkezin hasta potansiyeli aynı olabilir mi ? Hastanesi ve sağlık ocağı fazla olan merkeze diğer ilçe ve merkezlerden de hasta gelecek ve daha çok eczane ihtiyacı doğacaktır. Bu nedenle sadece yerleşim biriminin nüfusuna bakarak eczane sayısını belirlemek oldukça yanlış ve haksız bir yoldur. Bu yanlışlığın düzeltilmesi ve dileyen eczacının dilediği yerde eczane açabilmesine olanak sağlayacak yasal düzenleme için çabalarınızı bekliyor ve yeni mezun olacak eczacıların mağduriyetinin giderilmesi için çalışmaların bir an önce hayata geçirilmesini umuyoruz. Sağlık ve sevgiyle kalın….
Eczacılık belli başlı çok para kazanan eczacıların eline geçmiş durumdadır. Bunun en büyük gösterge side son çıkarılan eczacılık ile ilgili yasadır. Eczane açma ve işletme nüfusa bağlanmıştır. 3500 kişiye bir eczane sistemi tamamen var olan eczaneleri korumaya yöneliktir. 3500 kişiye bir eczane sistemi çok yanlış ve haksız bir metottur. Çünkü eczane ihtiyacı nüfusa göre değil sağlık hizmeti veren kurum sayısına göre belirlenmelidir. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinin bulunduğu Bornova ilçesi ile Manisa’nın Demirci ilçesinin eczane ihtiyacı aynı mıdır ? . Sağlık hizmeti veren kurumlar nerede çok ise hastalar o merkeze toplanır ve dolayısıyla eczane ihtiyacı artar. 100 bin nüfuslu iki ayrı merkez düşünelim, birisinde 3 hastane, 5 sağlık ocağı olduğunu varsayalım , diğerinde ise 1 hastana 2 sağlık ocağı olduğunu düşünelim. Bu iki merkezin hasta potansiyeli ile diğer merkezin hasta potansiyeli aynı olabilir mi ? Hastanesi ve sağlık ocağı fazla olan merkeze diğer ilçe ve merkezlerden de hasta gelecek ve daha çok eczane ihtiyacı doğacaktır. Bu nedenle sadece yerleşim biriminin nüfusuna bakarak eczane sayısını belirlemek oldukça yanlış ve haksız bir yoldur. Bu yanlışlığın düzeltilmesi ve dileyen eczacının dilediği yerde eczane açabilmesine olanak sağlayacak yasal düzenleme için çabalarınızı bekliyor ve yeni mezun olacak eczacıların mağduriyetinin giderilmesi için çalışmaların bir an önce hayata geçirilmesini umuyoruz. Sağlık ve sevgiyle kalın….
Eczaciligin onu acik mi?? Illa eczacilik fakultesine gitmek icin cok zeki olmak mi gerek?? Sayisal ogrencisim eczaci olmayi cok istiyorum ama fizik dersim iyi degil rahat gidilebilecegi bir avantaji yok mu eczaciligin cunku 440 puan almak kolay degil. nolur yardim