Dünyada tüp bebeğin tarihçesi
İlk tüp bebek tedavisi
Kısırlık tedavisinin 20. yüzyılın son çeyreğine kadar tedavisi mümkün değildi. Kısırlık sorunu yaşayan çiftler istedikleri çocuğa bir türlü kavuşmamaktaydılar. Ancak 1978 yılınnda Louise Brown adlı ilk tüp bebek dünyaya başarılı bir şekilde getirilmiştir. Böylelikle tıp dünyasında da bir devrim yaşanmıştır.
Centrum Ankara Tüp Bebek Merkezi Direktörü Recai Pabuccu şöyle devam etti.
1978 senesinde önce yapılan bir takım denemeler ise ne yazık ki başarısızlıkla sonuçlanmıştır. 1968 yılında tüpleri tıkalı olan bir kadına yapay tüp takılarak hamilelik elde edilmek isteniş ancak başarılı olunamamıştır. 1973 senesinde vücut dışında yapay bir döllenme gerçekleştirilmiştir. Ancak bu durum da düşük ile sonuçlanmıştır. 1979 yılında tüm bu tedavilerin genelini kapsayan ve İn Vitro Vertilizasyon denilen tüp bebek tedavisi uygulaması geliştirilmiş ve böylelikle ilk başarılı tüp bebek dünyaya getirilmiştir.
Türkiye’de tüp bebek tedavisinin tarihçesi
Türkiye’deki ilk tüp bebek merkezi Profesör doktor Refik Çapanoğlu ve ekibinin emekleri ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’inde 23 haziran 1988 senesinde hizmete girmiştir. Ülkemizdeki başarılı ilk tüp bebek uygulaması da merkezin açılmasından sadece 10 ay sonra 18 nisan 1989 senesinde gerçekleştirilmiştir.
Geçmişten bugüne tüp bebek tedavisinin gösterdiği gelişimler
Tüp bebek tedavisi geçmişten günümüze kadar pek çok aşama kaydetmiştir. Tıbbın gelişmesi ve teknolojinin ilerlemesine paralel olarak da tüp bebek tedavisi sürekli olarak gelişim göstermiştir. Tüp bebek tedavisi o kadar gelişmiş aşamaya gelmiştir ki bebekte yaşanabilecek kalıtımsal hastalıklar henüz embriyo halindeyken öğrenilerek tedavide farklı bir yön değişikliğine de gidilecek teknik bilgiye ulaşılmıştır.
İlk tüp bebek tedavilerinde yumurta veya embriyo dondurma işlemleri bulunmamaktaydı. Bu yüzden kullanılmayan embriyorlar olası bir başarısızlık karşısında yeniden kullanılamamaktaydılar. Ancak geliştirilen dondurma tekniği ile dondurulan yumurta veya embriyorlar bir sonraki tedavi için yeniden kullanılması mümkündür. Bu durumda tedaviyi oldukça pratik hale getirmektedir.
1996 yılında keşfedilen mikroenjeksiyon yöntemi ile tüp bebek tedavisindeki başarı oranı yükseltilmiştir. Geliştirilen mikroenjeksiyon tedavisi sayesinde erkek kısırlığının da önüne geçilmiştir. Böylelikle tüp bebek tedavilerinde de yüzde 95’lere varan başarılı sonuçlar elde edilmiştir.
Tüp bebek tedavisindeki blastokist transferi sayesinde de embriyoların kalitesi olup olmadıkları anlaşılmaktadır. Tüp bebek tedavisinin en kritik aşaması embriyo transferidir. Tedavinin başarısı ana rahmine aktarılan embriyonun tutup tutmamasına bağlıdır. Blastokist yöntemi sayesinde 5. gün sonuna gelen embriyoların en kalitelileri seçilerek anne adayının rahmine aktarılmaktadır. Böylelikle de tüp bebek tedavisindeki başarını oranı en yüksek düzeylere çıkarılmıştır.
Ayrıntılı bilgi için : www.centrumtupbebek.com