Cemil Karakap: Eczacı tahsildar değildir!
Cemil Karakap: MUAYENE ÜCRETLERİ ECZACININ CEBİNE GİRMİYOR
Konya Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Karakap, “2014 yılını eczacılar olarak sorunlu ve sıkıntılı bir yıl olarak geçirdik. Eczanelere yüklenen muayene ücretlerinin tahsildarlığını yapmaktan, kendi işimiz olan ilaç danışmanlığı işimizi yerine getiremez olduk” dedi.
ECZANEDEN ALINAN İLACIN SAHTE OLMA OLASILIĞI SIFIRDIR
Gündemde olan sahte ilaç konusunda da açıklamalarda bulunan Karakap, “Türkiye’de 2011 yılından bu yana ilaç takip sistemine geçildi. Eczanelerden alınan bir ilacın sahte çıkma olasılığı sıfırdır. Çünkü eczanelere gelen ilaç, ilaç takip sistemine tamamen kayıtlı bir şekilde gelmektedir. Bir tane ilaçı a firmasında üretildiğinde firma tarafından her kutu ilaç için bir kare kodu var. Bu kare kod marifetiyle a firması ben şu ilacı ürettim diye Sağlık Bakanlığı’na bildiriyor. Üretimden sonra ilaç eczanecinin elene geçene kadar bütün aşamaları kontrol edilerek yine aynı şekilde bildiriliyor. Bu ayaklardan bir tanesi eksik olduğu zaman eczanecinin bu ilacı satması söz konusu değil. Yani eczanelerde sahte ilacın satılma olasılığı sıfırdır. Fakat devletin, bizimde karşı çıktığımız günübirlik dediğimiz bir uygulaması var. Hastaneler tarafından tedavi sırasında uygulanması gereken bazı ilaçlar ihale yoluyla hastanelere girebiliyor. Bu hastanelerin bir kısmı bizim kullandığımız ilaç takip sistemini henüz kullanmıyorlar. Bundan dolayı bu hastanelere ihale yoluyla gelen ilaçlar çeşitli şekilde sahte olabiliyor. Günü geçmiş ilaç olabiliyor ve insan sağlığını ciddi anlamda tehlikeye düşüyor” şeklinde konuştu.
MUAYENE ÜCRETLERİ ECZACININ CEBİNE GİRMİYOR
Hastanelerin muayene ücretlerinin eczaneler tarafından alınmasını çeşitli sıkıntılar doğurduğuna dikkat çeken Karakap, “Halkın gözünde sanki o parayı eczaneler alıyormuş gibi bir izlenim var. Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil. Bunları insanlara anlatmak çok güç. Özellikle diş tedavilerinde çok büyük sıkıntı yaşıyoruz. Örneğin bir vatandaşımız bir diş tedavisi yaptırmak için diş ünitesine gittiği zaman bir gün röntgeni çekiliyor. Ertesi gün gidiyor dolgusu yapılıyor. Diğer gün gidiyor dişi temizleniyor. Her gittiğinde belli bir ücret hastaya yazılıyor. Bir zaman sonra hasta sağlık ocağına geldiğinde küçük bir ağrı kesici bir mide ilacı alacağı zaman biz diyoruz ki şu kadar muayene ücreti ödemeniz lazım. Vatandaş diyor ki; ‘Sana ne benim muayene ücretimden. Ben bir sefer dişe hastanesine gittim. Bu kadar muayene ücreti neden diye soruyor.’ Hasta bunları tek sefer olarak algılıyor. Bu konuyla ilgili hastaya hiçbir bilgilendirme yapılmadığı için bununla ilgili eczacılarımızın darp edilmesine kadar giden olaylarla karşı karşıya kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
BİZ BU İŞİN EĞİTİMİNİ ALDIK
Eczanelerin vitrinlerindeki ‘medikal’ yazılarının haksız rekabet yaratıyor şeklinde kaldırılması kararının oldukça gereksiz bir karar olduğunun altını çizen Karakap, “En son sağlık bakanlığından gelen yazıda eczanelerin vitrinlerindeki medikal yazılar kaldırılması ve haksız rekabetin neden olacağı gibi saçma sapan bir söylem içerisinde bizi bir takım yazılar ulaştı. Sonuç itibariyle biz eczacılar belirli bir eğitim almış bu eğitim karşılığında bir lisans diplomasına sahip kişileriz. İlaç ve sağlıkla ilgili her türlü konuda yetkin kişileriz. Biz hiçbir zaman haddimizi aşarak başka işlerle uğraşmadık. Fakat görüyorsunuz. Birçok pazar yerinde bir takım bitkiler insanlara şifa niyetine satmakta, televizyonları açtığımız zaman insan sağlığını tehdit edecek ürünler boy boy reklam vermektedir. Sağlık Bakanlığı bunlarla uğraşmak yerine geliyor eczane vitrinindeki medikal yazısıyla uğraşıyor. Yani buna anlam vermek ya da bunun altında ne amaç güdülmekte bunları anlamakta inanın biz çok büyük zorluk yaşıyoruz. Burada haksız rekabete uğrayan birileri varsa oda biz eczacılarız” dedi.
İLAÇTA TASARRUF OLMAZ, AKILCI KULLANIM OLUR
Uygulanmakta olan ilaç fiyat politikasının yanlışlarından bahseden Karakap, uygulanan politika yüzünden ilaçların kalitesinin düşeceğinden korktuklarını söyledi. Karakap, “Şuanda uygulanan fiyat politikası neticesinde yeni çıkan ilaçlar şuanda Türkiye’ye gelmiyor. İlaç fiyatlarının düşmesinde dolayı ilaçların etkisinden ve kalitesinden endişe eder hale geldik. Şuanda dediğimiz gibi bir tane ilaç firması yaptığı açıklamada ‘Biz artık ham madde alırken en ucuzunu tercih etmek durumunda kalıyoruz’ diyorlar. Biz de ilaçların etkinliğinden de şüphe duyar hale geldik. Artık ilaç fiyatlarına yetkililerin kulak kabartması ve bu tür uyarıları dikkate alması gerekiyor. İlaçların fiyatların düşmesi belki vatandaş için kısa vadede iyi bir şeymiş gibi gözükebilir ama uzun vadede ilaç fiyatlarının düşmesi bir zaman sonra kalitenin ve ilacın etkisinin azalması demek. Sonuçta ilaçta tasarruf olmaz. Akılcı kullanım olur. Fiyat düştüğü zaman kaliteden ödün verilir ve ilaçların bulunabilirliği azalır. O yüzden bizim endişemiz bu konunun halk sağlığını tehdit eder boyuta gelmeden yetkililerin bu konu hakkında bir çalışma yapması” diye belirtti.