Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülaçtı Topçu ve öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Kartal’ın Hipokrat’ın binlerce sene önce söylediği ‘İlacınız gıdanız, gıdanız ilacınız olsun’ sözünden hareketle kurma girişimi nde yer aldığı merkez, İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan 1 buçuk milyon TL takviye alarak Türkiye’nin YÖK onaylı ilk Fito terapi merkezi oldu. Merkezin çalışmaları kapsamı nda ilaç, kozmetik ve gıda sanayilerinin hammaddede dışa bağımlılığını ortadan kaldırmak ve Türkiye’de tıbbi gayesiyle kullanılan 500 tıbbi ve aromatik bitk iyi sanayiye kazandırmak hedefleniyor. Ayrıca Eski Türk uygarlıkları zamanındaki geleneksel halk ilaçlarını da araştırarak veri bankasının kurulacağı merkezde, saraylarda ve eski medreselerde kullanılan ilaçlar günümüz teknolojisiyle hazırlanarak insanların hizmetine sunulacak. Proje kapsamı nda Zeytinburnu’ nda mevcut bulunan 400 çeşit bitkinin bulunduğu Türkiye’nin ilk tıbbi bitkiler bahçesini ziyaret edenler ise ger çek bitkileri gözlemleme imkânı bulacak.
“FİTOTERAPİ, TEDAVİNİN KENDİSİDİR”
Fitoterapi’nin bilinenin aksine alternatif bir tedavi bulunmadığı ifade eden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi ve Fito terapi Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Murat Kartal, “Fitoterapi, tedavinin kendisidir. Bazen tamamlayıcı veya koruyucu tedavi olarak da kullanılır. Görsel, yazılı ve internet medyası nda Fito terapi ile alakalı veri (bilgi) kirliliği var ve halkımız birtakım reklamlarla hem hata yönlendiriliyor hem de istismar ediliyor. Ayrıca çok fazla sayıda tıbbi ve aromatik bitki, analizleri yapılmadan piyasaya sunuluyor. Sentetik ilaçları kullanırken nelere dikkat ediyorsak Fito terapi ürünlerini kullanırken de yan etki ve dozuna dikkat etmeliyiz. Bu sebepten ötürü kaliteli bitkileri doğru miktarda insanl ara ulaştırmayı amaçlıyoruz. Bitkinin içindeki etkili bileşikleri tanımlayıp, analiz ettikten akabinde halkımıza ulaştırılması i çin gerekeni yapacağız. Ülkemizde 12 bin çeşit bitki türü var. Fakat bu 12 bin bitki türünden ekonomik olarak maalesef yararlanamıyoruz. Biz sadece bitki satan konumundayız. Merkezimizde oluşturacağımız hammadde üretim alanıyla Ar-Ge çalışmalarını yaptığımız 500 kadar tıbbi ve aromatik bitk iyi pilot ölçekte üretip ilaç, kozmetik ve gıda sanayisine kazandıracağız ve onl ara yol göstereceğiz” ifadelerine yer verdi.
BİTKİSEL İLAÇ ÜRETİLECEK
Fito terapi Merkezi’ nde bitkisel ilaç geliştireceklerini ifade eden Prof. Dr. Murat Kartal, “Merkezimizde tarladan bu yana tüm aşamalarını gerçekleştireceğimiz bitkisel ürünler hazırlayacağız. Geleneksel bitkisel tıbbi ürün ruhsatı almak isteyen herkese hammaddeden ilacın bitiş aşamasına kadar takviye olacağız. Ayrıca merkezde bulunan satış bölümü nde analizini yaptığımız tıbbi bitkileri halkımıza da ulaştıracağız” diye belirtti .
“ORGANİK YAŞAMA DESTEK OLACAĞIZ”
İlaç, gıda ve kozmetik sanayilerinin kullandığı hammaddeleri i çin ülkemizin yüzde 99 oranı nda dışa bağımlı olduğunu ifade eden Murat Kartal, “Nane üretiyoruz fakat nane yağını dışarıdan alıyoruz. Susam ve susam yağı üretiyoruz fakat kozmetik kalitedeki susam yağı yurtdışından geliyor. Biz merkezimizde kozmetik üreticisinin gereksinimi olan hammaddeleri geliştirip onl ara nasıl üreteceklerini göstereceğiz ve onlarla birlikte projeler yaparak o hammaddeleri üretmelerini sağlayacağız. Son zamanda her önceki gün daha da popüler hale gelen organik ve doğal hayata da takviye olacağız. Doğal koruyucu ve gıda boyaları üreteceğiz. Yediğimiz şeylere ve beslenmemize çok fazla itina göstermeliyiz çünkü ne kadar sağlıklı beslenirsek hastalıklardan da o kadar korunuruz” ifadelerini kullandı.
“ KANSER İLAÇLARI BİTKİ ORİJİNLİ”
Bitkilerin ekstreleri üzeri nde anti kanser etkisi olup bulunmadığı araştırdıklarını ifade eden Prof. Dr. Gülaçtı Topçu, piyasada yaygın olarak kullanılan bazı kanser ilaçlarının, bitki orijinli olduğunu belirtti . Alternatif tıp ile tamamlayıcı tıbbın farkı nda tüm dikkatleri üzerinde toplayan Prof. Dr. Gülaçtı Topçu, Fitoterapi’nin en mühim özelliğinin koruyucu ve tamamlayıcılığı olduğunu belirtti . Eski çağlarda hiçbir medeniyet gelişmemişken insanların ilk tedavi şekillerinin bitkiler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Topçu, “ Kimi hastalıklar Fito terapi ile tedavi edilebilir. Fitoterapi’nin en mühim rolü koruyucu ve tamamlayıcı olmasıdır. Zira alternatif tıp ile tamamlayıcı tıp farklıdır. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Çin, Hindistan, Almanya gibi ülkelerde Fito terapi ürünleri gittikçe daha çok kullanılıyor. Almanya ve Japonya gibi çok fazla gelişmiş iki memlekette doktorların yüzde 70’i Fito terapi ürünleri reçetelerine yazıyor” diye belirtti .
Fito terapi ürünlerini GMP kuralları denilen bilimsel standartl ara makul şekilde hazırlayarak hem endüstriye hem halka hem de bilime kazandırmayı amaçladıklarını ifade eden Prof. Dr. Gülaçtı Topçu, “Piyasada Fito terapi ürünleri hakkı nda açıklama yapan pek çok fazla kişi var. Halkımızın eksik veya hata bilgilendirilmesini engellemek istiyoruz. Bu sebepten ötürü Fito terapi ürünlerini incelememiz lazım gelir ” diye belirtti .
“MODERN VE KLASİĞİ BİRLEŞTİRECEĞİZ”
Bezmiâlem Fito terapi Eğitim Araştırma Uygulama Merkezi’ nde modern tıp ile klasik tıbbı bir araya getireceklerini ifade eden Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Saffet Tüzgen, “Yıllar içerisi nde tıpta Batı kaynaklı bir çok fazla gelişme oldu ama biz bu olan bitenleri hiç süzgeçten geçirmeden ve bize uyup uymadığına bakmadan her şeyiyle itiraf ettik. Bu güne kadar vatandaşlar milyonlarca yıldır tedavi oluyorlar. Hastalıklar insanların yaratılışıyla başlamış ve kıyamete kadar devam edecek. Bugünkü modern tıp yokken de hata ya da doğru vatandaşlar tedavi oluyordu. Tamamlayıcı tıp adı altı nda çok fazla sayıda branş var. Bunların hangi hastaya iyi gelebileceği ve hangi hastaya uygulanmaması gerekmekde olduğunu bilim vatandaşı söylemeli. ‘Annemden böyle gördüm’ diyerek yapılanlar, tıptan ve toptan reddedilirse bunlar ortadan kaybolmaz, merdiven altına çekilirler. Bunu uygulaması gerekenler, anatomiyi, fizyoterapiyi, fizyoloj iyi ve patoloj iyi bilen hekimlerimiz olmalıdır. İşte bu nedenle tıp ve tamamlayıcı tıp merkezimizde birleşecek ve modernle klasiği bir araya getireceğiz” şekli nde açıkladı .
Kaynak:Ajans34
Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülaçtı Topçu ve öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Kartal’ın Hipokrat’ın binlerce sene önce söylediği ‘İlacınız gıdanız, gıdanız ilacınız olsun’ sözünden hareketle kurma girişimi nde yer aldığı merkez, İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan 1 buçuk milyon TL takviye alarak Türkiye’nin YÖK onaylı ilk Fito terapi merkezi oldu. Merkezin çalışmaları kapsamı nda ilaç, kozmetik ve gıda sanayilerinin hammaddede dışa bağımlılığını ortadan kaldırmak ve Türkiye’de tıbbi gayesiyle kullanılan 500 tıbbi ve aromatik bitk iyi sanayiye kazandırmak hedefleniyor. Ayrıca Eski Türk uygarlıkları zamanındaki geleneksel halk ilaçlarını da araştırarak veri bankasının kurulacağı merkezde, saraylarda ve eski medreselerde kullanılan ilaçlar günümüz teknolojisiyle hazırlanarak insanların hizmetine sunulacak. Proje kapsamı nda Zeytinburnu’ nda mevcut bulunan 400 çeşit bitkinin bulunduğu Türkiye’nin ilk tıbbi bitkiler bahçesini ziyaret edenler ise ger çek bitkileri gözlemleme imkânı bulacak.
“FİTOTERAPİ, TEDAVİNİN KENDİSİDİR”
Fitoterapi’nin bilinenin aksine alternatif bir tedavi bulunmadığı ifade eden Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi ve Fito terapi Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Murat Kartal, “Fitoterapi, tedavinin kendisidir. Bazen tamamlayıcı veya koruyucu tedavi olarak da kullanılır. Görsel, yazılı ve internet medyası nda Fito terapi ile alakalı veri (bilgi) kirliliği var ve halkımız birtakım reklamlarla hem hata yönlendiriliyor hem de istismar ediliyor. Ayrıca çok fazla sayıda tıbbi ve aromatik bitki, analizleri yapılmadan piyasaya sunuluyor. Sentetik ilaçları kullanırken nelere dikkat ediyorsak Fito terapi ürünlerini kullanırken de yan etki ve dozuna dikkat etmeliyiz. Bu sebepten ötürü kaliteli bitkileri doğru miktarda insanl ara ulaştırmayı amaçlıyoruz. Bitkinin içindeki etkili bileşikleri tanımlayıp, analiz ettikten akabinde halkımıza ulaştırılması i çin gerekeni yapacağız. Ülkemizde 12 bin çeşit bitki türü var. Fakat bu 12 bin bitki türünden ekonomik olarak maalesef yararlanamıyoruz. Biz sadece bitki satan konumundayız. Merkezimizde oluşturacağımız hammadde üretim alanıyla Ar-Ge çalışmalarını yaptığımız 500 kadar tıbbi ve aromatik bitk iyi pilot ölçekte üretip ilaç, kozmetik ve gıda sanayisine kazandıracağız ve onl ara yol göstereceğiz” ifadelerine yer verdi.
BİTKİSEL İLAÇ ÜRETİLECEK
Fito terapi Merkezi’ nde bitkisel ilaç geliştireceklerini ifade eden Prof. Dr. Murat Kartal, “Merkezimizde tarladan bu yana tüm aşamalarını gerçekleştireceğimiz bitkisel ürünler hazırlayacağız. Geleneksel bitkisel tıbbi ürün ruhsatı almak isteyen herkese hammaddeden ilacın bitiş aşamasına kadar takviye olacağız. Ayrıca merkezde bulunan satış bölümü nde analizini yaptığımız tıbbi bitkileri halkımıza da ulaştıracağız” diye belirtti .
“ORGANİK YAŞAMA DESTEK OLACAĞIZ”
İlaç, gıda ve kozmetik sanayilerinin kullandığı hammaddeleri i çin ülkemizin yüzde 99 oranı nda dışa bağımlı olduğunu ifade eden Murat Kartal, “Nane üretiyoruz fakat nane yağını dışarıdan alıyoruz. Susam ve susam yağı üretiyoruz fakat kozmetik kalitedeki susam yağı yurtdışından geliyor. Biz merkezimizde kozmetik üreticisinin gereksinimi olan hammaddeleri geliştirip onl ara nasıl üreteceklerini göstereceğiz ve onlarla birlikte projeler yaparak o hammaddeleri üretmelerini sağlayacağız. Son zamanda her önceki gün daha da popüler hale gelen organik ve doğal hayata da takviye olacağız. Doğal koruyucu ve gıda boyaları üreteceğiz. Yediğimiz şeylere ve beslenmemize çok fazla itina göstermeliyiz çünkü ne kadar sağlıklı beslenirsek hastalıklardan da o kadar korunuruz” ifadelerini kullandı.
“ KANSER İLAÇLARI BİTKİ ORİJİNLİ”
Bitkilerin ekstreleri üzeri nde anti kanser etkisi olup bulunmadığı araştırdıklarını ifade eden Prof. Dr. Gülaçtı Topçu, piyasada yaygın olarak kullanılan bazı kanser ilaçlarının, bitki orijinli olduğunu belirtti . Alternatif tıp ile tamamlayıcı tıbbın farkı nda tüm dikkatleri üzerinde toplayan Prof. Dr. Gülaçtı Topçu, Fitoterapi’nin en mühim özelliğinin koruyucu ve tamamlayıcılığı olduğunu belirtti . Eski çağlarda hiçbir medeniyet gelişmemişken insanların ilk tedavi şekillerinin bitkiler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Topçu, “ Kimi hastalıklar Fito terapi ile tedavi edilebilir. Fitoterapi’nin en mühim rolü koruyucu ve tamamlayıcı olmasıdır. Zira alternatif tıp ile tamamlayıcı tıp farklıdır. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Çin, Hindistan, Almanya gibi ülkelerde Fito terapi ürünleri gittikçe daha çok kullanılıyor. Almanya ve Japonya gibi çok fazla gelişmiş iki memlekette doktorların yüzde 70’i Fito terapi ürünleri reçetelerine yazıyor” diye belirtti .
Fito terapi ürünlerini GMP kuralları denilen bilimsel standartl ara makul şekilde hazırlayarak hem endüstriye hem halka hem de bilime kazandırmayı amaçladıklarını ifade eden Prof. Dr. Gülaçtı Topçu, “Piyasada Fito terapi ürünleri hakkı nda açıklama yapan pek çok fazla kişi var. Halkımızın eksik veya hata bilgilendirilmesini engellemek istiyoruz. Bu sebepten ötürü Fito terapi ürünlerini incelememiz lazım gelir ” diye belirtti .
“MODERN VE KLASİĞİ BİRLEŞTİRECEĞİZ”
Bezmiâlem Fito terapi Eğitim Araştırma Uygulama Merkezi’ nde modern tıp ile klasik tıbbı bir araya getireceklerini ifade eden Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Saffet Tüzgen, “Yıllar içerisi nde tıpta Batı kaynaklı bir çok fazla gelişme oldu ama biz bu olan bitenleri hiç süzgeçten geçirmeden ve bize uyup uymadığına bakmadan her şeyiyle itiraf ettik. Bu güne kadar vatandaşlar milyonlarca yıldır tedavi oluyorlar. Hastalıklar insanların yaratılışıyla başlamış ve kıyamete kadar devam edecek. Bugünkü modern tıp yokken de hata ya da doğru vatandaşlar tedavi oluyordu. Tamamlayıcı tıp adı altı nda çok fazla sayıda branş var. Bunların hangi hastaya iyi gelebileceği ve hangi hastaya uygulanmaması gerekmekde olduğunu bilim vatandaşı söylemeli. ‘Annemden böyle gördüm’ diyerek yapılanlar, tıptan ve toptan reddedilirse bunlar ortadan kaybolmaz, merdiven altına çekilirler. Bunu uygulaması gerekenler, anatomiyi, fizyoterapiyi, fizyoloj iyi ve patoloj iyi bilen hekimlerimiz olmalıdır. İşte bu nedenle tıp ve tamamlayıcı tıp merkezimizde birleşecek ve modernle klasiği bir araya getireceğiz” şekli nde açıkladı .
Kaynak:Ajans34